Fiyat:39,9
Görüntüleme: 2345
İlan No: 172287
(!)Sorun Bildir
İlan Detayı:Hangi yaşta olursanız olun vücudunuza yeteri kadar omega-3 kazandırdığınızdan emin olmanız gerekiyor. Son yıllarda beslenme tarzımızdaki değişiklikler nedeniyle hepimizde ortaya çıkan ciddi omega-3 açığı oluştu. Vücudumuz bir yandan “omega-6” deposu haline gelirken, diğer taraftan tam bir omega-3 fakirine dönüştü. Bu da ciddi sağlık sorunları yaratabilen “omega-6omega-3 dengesizliği”ne sebep oldu. Bu nedenle yiyecek planlarımızda omega-3 zengini besinlere ağırlık vermeliyiz. Ayrıca eğer mümkün olursa omega-3 ihtiyacımızı bitkisel omega-3 “Alfa Lipoik Asit’ten (ALA) çok doğrudan hayvansal omega-3’lerden (EPA ve DHA) karşılamamızda fayda var. Çünkü bitkisel omega-3’lerin önemli bir kısmı insan vücudunda aktif işe yarar omega-3’lere, yani EPA ve DHA’ya dönüştürülürken önemli miktarı yok oluyor. Bu nedenle omega-3 ihtiyacımızı cevizden semizotundan, lahana veya keten tohumundan gidermeye kalkmak, omega-3 desteği olarak keten tohumu yağından faydalanmayı yeterli bulmak doğru değildir. EKSİKLİĞİ HASTA EDİYOR Omega-3 yağları sağlık yaşamanın yaşlanmanın temel maddelerindendir. Hücrelerimizin sağlıklıçalışabilmesi ve hücre duvarlarının bütünlüğünü koruyabilmesi için vücudumuza mutlaka ya bitkisel omega-3 ALA ya da doğrudan hayvansal omega-3 yağ asitleri EPA veya DHA’yı kazandırmak zorundayız. Ayrıca son yıllarda beslenme tarzımız geleneksel yapısını kaybettiği için çoğumuzda ciddi ölçülerde omega-3 fakiri olduk. Omega-3 eksikliği muhtemelen birçok kronik hastalığın salgın haline gelmesinde en azından bu hasta-lıklarla mücadele gücümüzün azalmasında önemli bir faktör olmalı. Bazı uzmanlara göre oluşumunda omega-3 eksikliğini rolü olmadığı bir hastalık yok gibi. Eğer doğal meralar yerine özel ahırlarda küspelerle beslenip büyüyen ineklerin etlerini sütlerini ya da özel kümeslerde neredeyse gün yüzü görmeden gelişip yetişen tavukların et ve yumurtlarını yemeye devam eder, balık ihtiyacımızı çiftlik balıklarıyla karşılamayı sürd